Ataerkil toplumların kadınları mutfakların işçisi.
Toplumların en küçük birimi olan ailenin beslenmesini kadın belirler ya da kadının görevi olarak tanımlıdır. Birinci seçeneğimizi değerlendirelim ekonomik özgürlüğü olmayan kadınlar besin seçimini yaparken dışa bağlı yapar kadın karar vermemiş olur, eğitim düzeyi ve sosyal çevresi kadının besin tercihini etkiler. Kadının görevi olarak tanımlanmış olduğu durumlarda ise kadın tamamen isteklere ve yönlendirmelere bağlı hareket eder.
Kadınların üzerindeki baskı ise mutfak ekonomisi ilk sıraya alınarak lezzet, doyuruculuk ve bazı aileler için sağlıklı olması seçeneği ki bu nadiren değerlendirme konusudur. Mutfaktan sorumluluğu aile bireylerinin kilolarına ve sağlığına kadar uzanır.
Gebelikle birlikte başlayan ye baskısı ise bebeğin kilosu, ardından emziklilik dönemi süt oranı ve gelişim süresince bitmez, annenin üzerinde beslenme ile ilgili kurulan bağlantı yorucu; çoğu zaman bilinçsizdir.
Kadınlar üzerinde kurulan benlenme baskısı diyetisyen görüşmelerine şöyle yansır;
- Akşama kadar mutfaktayım.
- Ne isterlerse onu yapıyorum.
- Ekonomik durumumuz imkân verirse.
- Eşim yemez.
- Evlenince kilo aldım.
- Sütüm olsun diye yedim.
- Bebeğin gelişimi için yedim.
Bunlar kadınların kilo ile ilgili başvuru sebeplerinin bir kısmını oluşturmaktadır. Hiç birisi estetik kaygı içermez, diğer bir başlık ise,
Kadın bedeni üzerindeki baskı, kadının fiziki görünümü hakkında söz söylenmesi karar noktasına kadar ulaşınca;
- Sevgilim kilom yüzünden ayrıldı.
- Eşim beni artık beğenmiyor.
- Çocuğumuz olmuyor.
- Kimse beni beğenmiyor.
- İnsanlar beni dışlıyor.
- İşe alınmama sebebim.
Sıraladığım diyetisyen görüşmelerinde kadınların şikâyet listesi içerisinden, her biri ilgisiz görünse de ciddi sağlık sorunudur, şiddet gören birey sağlıksız bireydir. Psikolojik şiddet!
338 hafif şişman ve 141 şişman yetişkin kadın üzerinde yapılan araştıma. Şişmanlık oluşumunu etkileyen yaş, eğitim durumu, doğum sayısı, beslenme alışkanlıkları ile zayıflamaya ilişkin tutum ve davranışları saptanmış ve kıyaslama yapılmıştır. Şişman kadınların yaşı, evli ve ev hanımı olanların oranı ve ikiden çok doğum yapanların oranı hafif şişmanlardan yüksek, eğitim düzeyleri ise düşüktür. Şişman kadınlar pişirmede kızartma yöntemini daha çok kullanmaktadırlar. Şişman kadınlar daha çok sağlık için, hafif şişmanlar ise estetik için zayıflamak istemektedir. Hafif şişmanlarda zayıflama yöntemi olarak fiziksel aktiviteyi artıranların oranı, şişmanlarda ise diyet uygulayanların oranı daha yüksektir. Çevresel etmenler kadınlar üzerinde erkeklere oranla çok daha yüksek belirleyicidir.
Bu yazının sonucuna gitmek çok zordur yazılması gereken konu çok ve önemli, kısa tutayım şimdilik kadın ve beslenme konusu ayrı bir başlık olarak eğitim temelinde çözülmesi gerekir ilk adım kadınların yaşadığı bu sorunun farkında olmamız oldurmamız.